15 Ocak 2011 Cumartesi

American Beauty

American Beauty
Erimiş Amerikan Rüyası...
Empire dergisi yazarı Ian Nathan Amerikan Güzeli için bakın neler demiş:

"Amerikada gösterime girmesinin ardından türlü kritiklere ve Oscar dedikodularına ismi karışan film, İngiliz yönetmen Sam Mendes'in milenyum öncesi sıradan amerikalıları çileden çıkarmasıyla komik ve oldukça heyecan verici. Film aynı zamanda Kevin Spacey'nin beyaz perdeyi fetheden oyununa sahne oluyor. Aslında bir kariyer belirleyici rol olmasına karşın Spacey için American Beauty'deki rolü bir başka "kariyerinin en iyi"si. Zaman zaman testeron yüklü Fight Club'a benzeyen American Beauty, orta yaşta bir aile erkeğinin kendini yeniden keşfetmesi, orta-yaş krizine kapılması ile ilgili. Çözüm ise "sana ne iyi gelirse onu yap" temalı Zen tedavisi. Her iki film de "gücün varsa beni vur" sahneleriyle ateşlenmiş ve günlük olaylara, nesnelere yarı-derin saldırılara sahne. Fakat Amerikan Güzelinin Brad/Ed ikilisini alt ettiği nokta, insanlığa ve aşka tutkunluğu; her ne kadar bu tutku hayalkırıcı derecede erişilmez de olsa. Spacey'nin canlandırdığı Lester Burnham, yeniden doğuşunu kızının arkadaşı Angela (Suvari)'ye borçludur. Birden demir pompalamaya başlayan Lester, artık-bu-boku-çekemem edalarıyla işini terkeder ve hamburgercilik yapmaya başlar. Lester'in bu serbest düşüşünü karısı Carole (Benning)'in daha belirgin derecede yıkımı ve kızı Kate (Birch)'in cinselliğini keşfetmesi izler.

Suvari'nin güller içinde banyo yapan hayali görüntüleri ve yönetmen Mendes'in "burası heryer olabilir" tarzında boş yıpranmış ve koyu renkli duvarlı görüntüleri Burnham'ın cinsel ve insani uyanışına atmosfer oluyor. Komşu gençWes Bentley ise Burnham'in kızına hasta derecede aşıktır ve filmin gerçek aşkı kovala felsefesine Mendes'in hoş kamera oyunlarıyla birlikte Bentley'i çevreleyen dünyaya şahit oluyoruz. Sonuçta kim ne yapmış şapşallığıyla belirsiz bir biçimde sona eren film zaman zaman gereksiz şekilde komik ama sığ görüntülere sahne oluyor. Yine de tüm bunlar Amerikan rüyasının eriyişinin derin incelemesi ve mizahi anlatiminin yaninda ufak ve önemsiz hatalar olarak kalıyor."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder