18 Ocak 2011 Salı

Son Filmi (Levent Kırca)

Levent Kirca’nin ilk filmi Son, 11 Ocak’ta Turkiye capinda 70 sinemada gosterime girdi. Ingiltere’den, aaaa ne guzel senelerdir televizyon’da Olacak O Kadar’i izledim, tiyatrolarini gordum demek simdi de film yapti eminim bir Arabesk kadar guzel hatta daha eğlenceli olacak gider gitmez izleyeyim diyerek buyuk bir hevesle geldim Turkiye’ye... Kafamda olan film senaryosu Levent Kirca Oya Basar ekilisinin senelerdir televizyonda izledigimiz Olacak O Kadar Televizyonu tarzinda birseydi. Cunku her ikisinin de hiciv tarzi senelerdir belli bir trende gidiyor ve biz de izleyiciler olarak bunu dogal olarak fazlasiyla alistik.
Ne var ki Son hayatlarinda hic birseyi basaramamis 6 kisinin hikayesini anlatiyor. Filmin ilk 15 dakikasi hep alistigim komedi tarzini gormeyi beklemekle gecti. Ama kisa bir sure sonra anladim ki bu filmde ne alistigim Levent Kirca var ne de alistigim Oya Basar. Film hakikaten sadece basarisizlik ustune kurulmus. Ana tema Yesilcam’in nasil imkansizliklar icinde filmi cektigi, eski sanatcilarin, artistlerin nasil unutulup gittigi ve gecimlerini surdurebilmek icin nasil hayat kavgasi verdigi uzerine kurulmus. Bu cercevde, zaten bir Turk olarak Turkiye’de gormeye cok alistigimiz bir takim olaylar da ele alinmis. Bir ornek vermek gerekirse bir milletvekilinin ne turlu “pisliklere” bulastigi, ya da medyada parasi olanin nasil dudugu caldigi vs vs... Yani sizini anlayacaginiz bizim zaten hergun herhangi bir gazeteyi actigimiz zaman karsilastigimiz haberlerden toparlanmis bir basarisizlik oykusunu sergileyen bir film Son. Levent Kirca Oya Basar ikilisi arada nadiren de olsa Olacak O Kadar Televizyonu'ndan alintilar yaptiklari sahneleri kullanmislar. Ama eger Son filmine gidecekseniz kafanizda belli senaryo beklentisiyle gitmeyin. Cunku bu ikilden gormeye alistigimiz komedi ve hiciv tarzindan cok farkli bir tarzla karsilasacaksiniz. Ben belli bir beklentiyle gittigim icin maalesef filmden asik bir suratla ciktim. Ama belki de hicbir beklentim olmasaydi filme baska bir gozle bakabilecektim.
Herkesin zevki farklidir, filmi gidin gorun, ne de olsa senelerin sanatcilarinin, tiyatrocularinin bir araya geldigi bir yapim. Son olarak, benim tek “sert” elestirim, ya da soracagim soru;acaba Turkiye’de son donemlerde bu kadar “basarisizliklar” yasanirken neden filmi tam bir komedi tarzinda degilde traji komedi tarzinda cekmisler... Belki de Levent Kirca bir ayna gorevi gorup bizi bize yansitmak istedi ve hayat her zaman bir komedi degil demek istedi, bilemiyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder